Skip to main content
  • add
  • Dr. Abdulkadir Turan, Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği okudu. Uzun yıllar Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenliği yap... more edit
1146’da Zengi Atabegligi’nde Halep emirligini elde ederek Dogu  Akdeniz’de Haclilara karsi mucadelede kendisinden soz ettirme-ye baslayan Nureddin Mahmud Zengi, henuz emirliginin ilk yillarinda Halep cevresindeki Haclilara agir darbeler... more
1146’da Zengi Atabegligi’nde Halep emirligini elde ederek Dogu  Akdeniz’de Haclilara karsi mucadelede kendisinden soz ettirme-ye baslayan Nureddin Mahmud Zengi, henuz emirliginin ilk yillarinda Halep cevresindeki Haclilara agir darbeler vurmus, Antakya Prinkepsi Raymond ve Maras hâkimi Renaud of Maras gibi Hacli onderlerini ortadan kaldirip Urfa eski Kontu II. Joscelin, Raymond’un yerine gecen Antakya Prinkepsi Renaud de Châtillon ve II. Joscelin’in oglu III. Joscelin gibi Haclilari esir alarak Hacli hiyerarsisinde doldurulamayan bosluklar meydana getirmistir. Nureddin Mahmud’un bu faaliyetleri ile Antakya Prinkepsi Raymond’dan dul kalan Antakya Prinkepsesi Constance’in Antakya’daki veraset talepleri, yeniden evlenme problemi ve Renaud de Châtillon ile yaptigi evlilik, Haclilari kuzeyde zayiflatmistir. Maras hâkimi Renaud of Maras’tan dul kalan Agnes’in, II. Joscelin’in esaretiyle kocasiz kalan annesi Beatrice ile birlikte yerlestigi Hac- lilarin baskent edindikleri Kudus’teki evlil...
06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda... more
06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır.511'de (1118) Halep'te doğan Nûreddin Mahmud Zengî, babası, Musul Atabegi İmâdüddin Zengî'nin 541'de (1146) katledilmesi üzerine Musul Atabegliği'nin Halep şehri ve çevresine hâkim olmuştur. Nûreddin, Urfa'nın Haçlılar tarafından ikinci kez istilasının önüne geçmiş; "Halep Sahibi" olarak, Antakya Haçlı Prinkepsliği ve Trablus Haçlı Kontluğu üzerine akınlar düzenlemiş, Müslümanların Haçlılara karşı mücadelesinin liderliğine yükselmiştir. Onun liderliğiyle, Haçlılara karşı mücadele, Müslümanların birliği sağlanarak Haçlı istilasına son verme stratejisine kavuşmuştur. Bu strateji, aynı zamanda Suriye ve çevresinde Müslüman t...
A number of studies have shown that early-stage Alzheimer’s disease (AD) is associated with abnormal brain glucose metabolism before cognitive decline, which may be the key pathological change of asymptomatic AD. The pathogenesis of AD in... more
A number of studies have shown that early-stage Alzheimer’s disease (AD) is associated with abnormal brain glucose metabolism before cognitive decline, which may be the key pathological change of asymptomatic AD. The pathogenesis of AD in traditional Chinese medicine is kidney deficiency and turbid phlegm. Based on this, GAPT (a mixture of herbal extracts) was made to invigorate kidney Yang and eliminate phlegm. Previous studies have shown that GAPT can improve and delay the memory decline, but the specific therapeutic target of AD in an early stage has not been studied. The aim of this study was to investigate the effect of GAPT on glucose metabolism in the early stage of AD. Eighty-eight 3-month-old male APP/PS1 transgenic mice were randomly divided into model group; donepezil group; and low, middle and high GAPT dosage groups. Twelve 3-month-old C57BL/6J mice were used as a control group. The Morris water maze test and the Step-Down Passive-Avoidance test were used to evaluate le...
541/1146-569-1174 yillari arasinda 28 yillik bir sureci kapsayan Nureddin Mahmud Zengi Devri’nde, 551/1156, 552/1157 yillarinda, Suriye’de art arda yikici ve nufus kaybina yol acan depremler olmustur. 566/ 1170’de de merkez ussu yine... more
541/1146-569-1174 yillari arasinda 28 yillik bir sureci kapsayan Nureddin Mahmud Zengi Devri’nde, 551/1156, 552/1157 yillarinda, Suriye’de art arda yikici ve nufus kaybina yol acan depremler olmustur. 566/ 1170’de de merkez ussu yine Suriye olan ve butun Ortadogu’da hissedilecek siddette bir deprem gerceklesmistir. Bu deprem de ozellikle Halep, Hama gibi Nureddin Mahmud’un yonetimindeki Suriye kentlerinde yikimla birlikte buyuk nufus kaybina yol acmistir. Kaynak tarama metoduyla hazirlanan makalemizde bu depremlerin Suriye’de yol actigi yikim ve bu yikimin Nureddin Mahmud Zengi’nin Haclilara karsi mucadelesine etkileri uzerinde durulmustur. Makalemizde ayrica depremlerin Nureddin Mahmud Zengi’nin devlet idaresinin cesitli alanlarindaki ve sahsi hususlardaki tutumlarinda yol actigi degisim ele alinmistir.
541/1146’da Zengî Atabegliği’nin Halep merkezli Suriye kısmının hâkimiyetini elde ederek 6/12. yüzyıl tarihinin en önemli aktörleri arasında yer alan Nûreddin Mahmud Zengî, yirmi yedi yıl süren emirlik ve melikliği boyunca istikrarlı bir... more
541/1146’da Zengî Atabegliği’nin Halep merkezli Suriye kısmının
hâkimiyetini elde ederek 6/12. yüzyıl tarihinin en önemli aktörleri arasında yer
alan Nûreddin Mahmud Zengî, yirmi yedi yıl süren emirlik ve melikliği boyunca
istikrarlı bir şekilde genişlettiği ülkesini İslam dünyası için verimli bir ilim
merkezi hâline getirmiştir. Onun faaliyetleriyle çok sayıda âlim, çevre ülke ve
emirliklerden gelip ülkesine yerleşmiştir. Eğitim faaliyetlerine katkısıyla adı elMe’mun, Nizâmülmülk ve Selâhaddîn-i Eyyûbî ile bir arada anılan Nûreddin
Mahmud, başta ilk başkenti Halep ve daha sonra başkent edindiği Dımaşk
olmak üzere âlimler için medreseler açarak ders verecekleri ortamı
oluşturmuş; bununla birlikte devlet yönetiminde farklı görevler verip
ülkesinin büyümesinde ve işleyen bir idareye sahip olmasında onların ilim,
yetenek ve saygınlığından istifade etmiştir. Makalemizde Nûreddin Mahmud
Zengî Devri’nde (541-569/1146-1174) ilmiye sınıfının oluşması, zihniyeti,
hiyerarşisi ve gerek eğitim sisteminde gerek sair devlet işlerinde üstlendiği
görevler konu edinilmiştir.
ÖZ: 541/1146'da Zengî Atabegliği'nin Halep merkezli Suriye kısmının hâkimiyetini elde ederek 6/12. yüzyıl tarihinin en önemli aktörleri arasında yer alan Nûreddin Mahmud Zengî, yirmi yedi yıl süren emirlik ve melikliği boyunca istikrarlı... more
ÖZ: 541/1146'da Zengî Atabegliği'nin Halep merkezli Suriye kısmının hâkimiyetini elde ederek 6/12. yüzyıl tarihinin en önemli aktörleri arasında yer alan Nûreddin Mahmud Zengî, yirmi yedi yıl süren emirlik ve melikliği boyunca istikrarlı bir şekilde genişlettiği ülkesini İslam dünyası için verimli bir ilim merkezi hâline getirmiştir. Onun faaliyetleriyle çok sayıda âlim, çevre ülke ve emirliklerden gelip ülkesine yerleşmiştir. Eğitim faaliyetlerine katkısıyla adı el-Me'mun, Nizâmülmülk ve Selâhaddîn-i Eyyûbî ile bir arada anılan Nûreddin Mahmud, başta ilk başkenti Halep ve daha sonra başkent edindiği Dımaşk olmak üzere âlimler için medreseler açarak ders verecekleri ortamı oluşturmuş; bununla birlikte devlet yönetiminde farklı görevler verip ülkesinin büyümesinde ve işleyen bir idareye sahip olmasında onların ilim, yetenek ve saygınlığından istifade etmiştir. Makalemizde Nûreddin Mahmud Zengî Devri'nde (541-569/1146-1174) ilmiye sınıfının oluşması, zihniyeti, hiyerarşisi ve gerek eğitim sisteminde gerek sair devlet işlerinde üstlendiği görevler konu edinilmiştir. Anahtar Kelimeler: Nûreddin Mahmud Zengî, İlmiye Sınıfı, Medreseler. The Class of Ulama in the Period of Nur al-Din Mahmoud (541-569/1146-1174) ABSTRACT: Nur al-Din Mahmoud Zengi, who became one of the most significant actors of the 6 th /12 th century after dominating large parts of Syria. The Zengi Atabeg in 541/1146 steadily expanded from its base in Aleppo and transformed its territory into a productive scholarly centre for the Muslim world throughout Nur al-Din's twenty-seven years reign. With such activities, many scholars (ulama) settled down in his realm and came from neighbouring countries and emirates. Nur al-Din Mahmoud is mentioned alongside great leaders, whom under knowledge flourished such as al-Ma'mun, Nizam al-Mulk and Salah al-Din, he opened numerous madrasas for the ulama and established an environment for education firstly in Aleppo and then in Damascus, and at the same time he benefitted from their knowledge, ability and prestige by assigning them positions within the administration of his government. In this article, the formation period of the class of ulama during the reign of Nur al-Din Zengi, its outlook, hierarchy, and the missions undertaken by the ulama both in the educational system and other state affairs are discussed.
Nûreddin Mahmud Zengî'nin faaliyetleri ile dul Haçlı soylu kadınlarının Haçlı hiyerarşisinde yol açtığı sorunlar ve bu sorunların Kudüs'ün Selâhaddîn-i Eyyûbî tarafından fethine katkısını konu alan özgün bir çalışmadır.
Research Interests:
Bingöl Üniversitesi'nde düzenlenen Hâlid-i Bağdâdî ile ilgili sempozyumdaki özgün sunumumdur.
Research Interests:
11 ve 12. yüzyılı Suriye Türkmenleri ve çağındaki Türkmenlerin Nûreddin Mahmud Zengî'nin başarılarına katkısını işleyen özgün bir çalışmadır.
Research Interests:
Depremlerin Nûreddin Mahmud Zengî'nin faaliyetlerine etkisini işleyen özgün bir çalışmadır.
Research Interests:
Bu eserde, Kudüs'ün 1099'da Haçlılar tarafından istilasından Urfa'nın İmâdüddin Zengî tarafından 1146'da fethedilmesine kadar Müslümanların Haçlılara karşı mücadelesi akademik olarak işlenip analiz edilmiştir. Eserde Anadolu Selçukuları,... more
Bu eserde, Kudüs'ün 1099'da Haçlılar tarafından istilasından Urfa'nın İmâdüddin Zengî tarafından 1146'da fethedilmesine kadar Müslümanların Haçlılara karşı mücadelesi akademik olarak işlenip analiz edilmiştir. Eserde Anadolu Selçukuları, Dânişmendliler, Şam, Ammaroğulları, Fâtımî, Büyük Selçuklular, Artuklular gibi unsurların Haçlılara karşı mücadelesi ayrı başlıklar altında ele alınmıştır.
Research Interests:
Bu eserde Selâhâddîn-i Eyyûbî ile ilgili bir değerlendirme yapıldıktan sonra kendisinden sonraki dönem 1250'ye kadar akademik olarak incelenmiştir. Eserimiz, kapakla birlikte 460 sayfadır. Eserimizde dönem genel olarak ayrıntılı ve analiz... more
Bu eserde Selâhâddîn-i Eyyûbî ile ilgili bir değerlendirme yapıldıktan sonra kendisinden sonraki dönem 1250'ye kadar akademik olarak incelenmiştir. Eserimiz, kapakla birlikte 460 sayfadır. Eserimizde dönem genel olarak ayrıntılı ve analiz edilerek ele alınmakla birlikte çalışmamız, özellikle Muazzam Turan Şah'ın katli ve Mısır'da Memlûk idaresinin oluşumu için bir başvuru çalışması niteliğindedir.
Eyyûbîlerin el-Cezire Hükümdarı Melikü’l-Eşref, Ahlat ve çevresinin yönetimini kardeşi Şahabeddin Gazi’den aldıktan sonra Hâcib Hüsameddin Ali b. Hammad el-Mevsilî’ye verdi. Ahlat’ı hükümdar naibi olarak yöneten Hâcib Hüsameddin, şehirde... more
Eyyûbîlerin el-Cezire Hükümdarı Melikü’l-Eşref, Ahlat ve çevresinin
yönetimini kardeşi Şahabeddin Gazi’den aldıktan sonra Hâcib Hüsameddin Ali
b. Hammad el-Mevsilî’ye verdi. Ahlat’ı hükümdar naibi olarak yöneten Hâcib
Hüsameddin, şehirde imar faaliyetlerini başlattı ve halkın desteğini alıp
Celâleddin Hârezmşah’ın önünde engel olarak belirdi. Erzurum’a kast eden
Vezir Şerefü’l-Mülk komutasındaki Hârezmşahlıların bölgeyi yağmalamasından
sonra, yollarını kesip onları yenilgiye uğrattı. Celâleddin’in de Ahlat’a yönelik
ilk hücumunu savdı. Celâleddin, 23 Zilhicce 623/15-Aralık 1226’da Ahlat çevresinden uzaklaşmak zorunda kaldı. Celâleddin, daha önce Azerbaycan hâkimi
Özbek b. Pehlivan ile evli olan Mihr-i Cihan (Mihrican) ile evlenmişti. Ancak
Mihr-i Cihan, Celâleddin’den dilediği ilgiyi görmediği gibi, Vezir Şerefü’lMülk tarafından baskı altında tutuluyordu. Mihr-i Cihan, vezirden kurtulmak
için Hâcib Hüsameddin’den yardım istedi. Çağrıya icabet eden Hâcib Hüsameddin, ona bağlı bölgeleri ele geçirdi ve onu Ahlat’a götürdü. Buna karşı harekete geçen Vezir Şerefü’l-Mülk’ü ağır bir yenilgiye uğrattı ve Tebriz’i ele
geçirmesine ramak kaldı. Şerefü’l-Mülk, daha sonra Hüsameddin Ali’yi Bergiri
(Muradiye) çevresinde hezimete uğratıp onun Azerbaycan’daki hakimiyetini
sınırlandırdıysa da Hüsameddin’in faaliyetleri Hârezmşahların Azerbaycan’da
istikrar kazanıp Ahlat ve çevresine yerleşmesini engelledi. Hârezmşahlar ancak
Eyyûbîlerin Celâleddin ile çatışmama siyasetini ihlal eden Hâcib’in yeni Eyyûbî
Valisi Aybek tarafından öldürülmesinden sonra bölgede yol alabildiler.
Sunumumuzda bu mahiyette Celâleddin’in Azerbaycan ve Anadolu’daki
faaliyetlerinin anlaşılmasına katkı sağlayacağı düşüncesiyle, Hâcib Hüsameddin
Ali’den söz edeceğiz.
Mısır’ı 358/969’dan beri yöneten Fâtımî yönetiminde devlet; Fâtımî hanedanı, başvezirler, sair devlet ricali ve kökenlerine göre gruplandırılmış ordu mensupları arasında bölünmüştü. Mısır’da asayiş geleneksel ve daha çok keyfi yöntemlerle... more
Mısır’ı 358/969’dan beri yöneten Fâtımî yönetiminde devlet; Fâtımî hanedanı, başvezirler, sair devlet
ricali ve kökenlerine göre gruplandırılmış ordu mensupları arasında bölünmüştü. Mısır’da asayiş
geleneksel ve daha çok keyfi yöntemlerle sağlanıyordu. Fâtımî hanedanı, yönetimin bölünmüşlüğünü
hanedan yönetiminin devamı için bir imkân gibi değerlendiriyordu. Ülkede farklı sınıfların te’dibi ve
genel asayiş için Dârü’l-Mauna türünde devasa zindanlardan istifade edildiği gibi Nil Nehri’ne nazır
Darü’l-Gazel gibi türlü eğlencelerin düzenlendiği köşklerden de üst toplumsal sınıfların tatmini için
istifade ediliyordu. Başveziri öldüren üst muhalefet lideri isyancının başvezir ilan edildiği ülkede iç
çatışmalar süreklilik kazanmış ve tarafların devlete hâkim olmak için dışarıyla kurdukları temaslardan
dolayı ülke beka sorunu ile karşı karşıya idi. Selâhaddîn-i Eyyûbî, Mısır’a hâkim olunca (564/1169)
sistemin bütünlüğünü esas alan bir asayiş siyaseti benimsedi. İslam dünyasını bölen Fâtımî hanedanının
iktidarına son verirken devlet ve toplumu bütün kurum ve unsurları ile aynı hedef doğrultusunda
bütünleştirme yönünde bir strateji takip etti. Bütünleşik, işlek ve duyarlı bir adalet sistemi inşa etti,
çatışma hâlindeki ordu yapıların tasfiye etti, orduyu yeniden kurdu, dış düşmanla temas kadar içeride
asayişi bozmaya yönelik tutumları da titizce izleyen bir istihbarat teşkilatı meydana getirdi. Sağlam bir
divan nizamıyla devletin bütün işlerini kayıt altına aldı. Mali sistemi yeniden düzenleyerek ağır vergileri
kaldırdı, zekât sistemini ve İslamî sosyal yardımlaşmanın diğer unsurlarını işler duruma getirdi. Dârü’lMauna ve Dârü’l-Gazel’i aynı anda medreseye dönüştürdü. Kur’an-ı Kerim eğitimini toplumun bütün
kesimlerinde yaydı. Dârü’l-Hadisler açtı. Aynı hedefe yönelmiş, ortak bir zihnin kemali için, tasavvuf
kurumlarını Şam’dan Mısır’a taşıyıp ortak bir yönetimde buluşturdu. Böylece toplumsal te’dip ve
tatmini İslâmî bir nizam altında sağladı. Bununla beraber naiblerinin aldığı günlük asayiş tedbirleri keyfi
bir yönetime alışan farklı toplum unsurlarınca aleyhte mizah konusu dahi yapıldı. Ama Selâhaddîn
kararlılığını sürdürerek Mısır’da Osmanlı Devri’ne kadar uzanan bir düzen kurmayı başardı.
Sunumumuzda İslam dünyası tarihinde önemli bir yere sahip bu asayiş siyaset ve tecrübesini
değerlendireceğiz.